Yazdıkları
En Yeni Makale

Çekmeköy – Şile Otoyolu…



Dört yıl o otoyolu Çekmeköy’de oturduğum için sıklıkla kullandım. Ama ne zaman geçersem geçeyim diğer bütün otoyollardan daha fazla risk içerdiğini düşündüm hep. BJK tesislerinin önünden Çekmeköy’e doğru inen yokuşun neden kamyon sürücülerini hıza teşvik ettiğini hiç anlamadım mesela. Frene basarak en sağ şeritten kontrollü olarak düşük vites ile kompresör freni desteğini de alarak inmeleri gereken bu rampadan neden tam tersi bir anlayışla kamyon kullandıklarını hiç bilemedim. Hele yağışlı ve kaygan havalarda. Arkamdan bu şekilde gelen bir kamyon varsa kaçtım ondan hep. Kaçabilecek yerim varsa sağdaki şeride attım kendimi. Yoksa hızlanıp fren mesafesi için arkamdan gelen bu kamyonun kendisinin bırakması gereken fren mesafesini oluşturmaya çalıştım. Sonra da ilk fırsatta yine sağa kaçıp yol vermek… Bu sadece o rampada görülen bir durum değil tabii. Özellikle o otoyolda nedense bir kamyon hegemonyası içinde her noktada yaşanabilen bir durum ama rampalarda özellikle tehlike arz etmekte… Bir de park eden kamyon ya da tırlar var. Otoyolda, park yerinin dışında park eden kamyon ya da tırlar… Ben bunlara ölüm tuzakları diyorum. Hele geceleyin. … Emniyet şeridine park ettim ne olacak diyenlere de, aracım bozulmuştu. Sağda park ettim diyenlere de söyleceğim bir tek söz var. Bu davranış cinayete teşebbüsten başka bir şey değildir. Otoyol denilen yerde bu çeşit bir park süratle gelen aracın kaza yapmasına sebebiyet verecektir.



Evet, bütün bu satırları geçenlerde bu otoyolda hayata veda eden 3 pırıl pırıl genç ve ağır yaralı kurtarılan gencimizin ardından yazıyorum. Bu elim ve insanın yüreğini derinden sarsan kaza ile ilgili çıkan neredeyse bütün haberlerde aşırı hızdan bahsedilmiş. Doğrudur.



Aşırı hız da hele böyle bir yolda son derece tehlikelidir. Ama ısrar ediyorum ki, orada duran kamyon ya da tırdan daha tehlikeli değildir.



Aşırı hızla direksiyon hakimiyeti kaybolunca bariyerlere çarparak döner, takla atabilirsiniz. Aracınız sağlam bir araç ise, emniyet kemeriniz takılı ise yaralı olarak kurtulma olasılığınız yüksektir. Ama, önünüze aniden çıkan, durduğunu son anda fark ettiğiniz bir kamyon ya da tır çıkarsa, buna çarpma doğrudan ölümdür. Çünkü bu durum hızla seyrederken yolda önünüze aniden duvar çıkması ile aynı durumdur. Çelikten bir duvara hızla bindirmek… İşte bunun adı da cinayettir… Şimdi bütün bu olayla ilgili yazan, yorum yapan herkese şunu soruyorum, hiç duran bir kamyonu son anda fark ettim son anda kurtardım dediğiniz olmadı mı? … Benim çok oldu… Bu sebeple özellikle geceleri en sağ şeritten ve ne yazık ki en sol şeritten gitmem… Orta şeritten giderim… Çünkü sağda ve solda kontrolsüzlüğün ve bu tip parkların denetlenmediği bir yol durumunda kaza olasılığını aşağıya indirebilmek bir nebze mümkün oluyor..



Şimdi soruyorum, gencecik bu çocukların kazasında bütün sebebi aşırı hıza yükleyip rahatlayacak mıyız?



Son olarak dostlar, biz ne zaman insani vasıflarımızı ve değerlerimizi sıfırladık diye sormak istiyorum. Facebook başta olmak üzere bu acı olay karşısında sosyal medyadaki bazı yorumları hayret ve utançla okudum. Neymiş onlar da kızlı erkekli binmeselermiş… Çocuğunun altına böyle araba çekersen bu olur … gibi dahasını buraya yazmak istemediğim tuhaf ve anlaşılması mümkün olmayan yorumlar… Bu yorumların sahiplerine yazıyorum. 3 tane pırıl pırıl genç vefat etti. Diğeri de ağır yaralı… Böyle bir durumda sizlerin dedeleri, nineleri şöyle derdi : "Allah rahmet eylesin. Bu dayanılmaz acı karşısında Allah ailelerine sabır versin. Hastanede olan gence de bir an önce sağlığına kavuşmayı nasip etsin…” Orada park eden kamyonun sebebini hala soruyor ve güle güle gidin, nur içinde yatın hayatlarının baharındaki Can’lar, Allah ailelerinize, sevdiklerinize sabır versin diyorum. Hastanedeki gencimize de şifa ve daha derin bir sabır dileyerek satırlarıma son veriyorum.



Sevgi ve dostlukla…