Çalıştı

1990’lı yıllar… İlk İş tecrübesi … Paris… Giderken, tecrübe olsun da hemen döneyim diye gittiği Paris… Dönerken, yüreğimin yarısı artık Paris’te dediği şehir… Çok uluslu bir enerji şirketinde marketing bölümünde stratejist olarak görev yaptı burada. Fransa’yı ve Avrupa’da pek çok şehri dolaştı bu sayede. Türkiye’ye döndüğünde, yurt dışı temsilcilikleri olan bir firmada satış mühendisi olarak devam etti. Sonra uzmanlık alanı olan profesyonel aydınlatma tasarımı konusunda bir şirkette satış müdürü olarak görev aldı. Ardından yine aydınlatma sektöründe faaliyet gösteren kendi şirketini kurdu ve uzun yıllar keyifle aydınlatma tasarımlarına ekipçe imza attılar.



Artık herkes büyümüştü ve kirlenmişti dünya tıpkı o çok sevdiği şarkıdaki gibi… Hayatının kırılmışlıklarla dolu, sürekli yeni bir şeylerin çatırdadığı günlerdi yaşadığı… Sert esen bütün rüzgârlara karşı bazen bir çınarın kararlığında bazen de bir sazın esnekliğinde duruyordu. Şirketini kapatma kararını bu fırtınaların acımasız rüzgârları sebebi ile almıştı. Artık, bu sert rüzgârların adı; onun için ‘eski dostlar’ idi…



Ardından tekrar çok uluslu bir enerji şirketinin Türkiye’deki firmasında marka yöneticisi olarak çalıştı. Sakinliğe ulaştığı yıllar olarak hatırladığı bu günlerde yeniden çok sevdiği dostlar kazandı. Yeni dostlar…



Sonra, bir süre, çok uluslu firmalara eğitim ve danışmanlık vermeye başladı.  Bu dönem hayatında sosyal sorumluluk projelerinde yoğun çalıştığı yıllar oldu bir yandan da… Denge ve huzuru yeniden inşa etti kendi içinde…



Kendi içindeki yolculuğa da aynı yıllarda başladı…



Çok uluslu bir firmada yönetici olarak başladığı Fütüristik Projelere daha sonra danışman olarak devam etti. 



Çok sevdiği dostuyla halen çalışıyor.



Evine geldiğinde de evinin işini yapmak için çalışıyor ya da kitaplarını yazmak için düzenli olarak her akşam çalışıyor. Ya da bir sosyal sorumluluk için çalışıyor. Hep çalışıyor… Çalışmak bir miras babasından kalan…



Sağlıklı olduğu müddetçe de çalışmayı diliyor…